Türkiye’nin 2024 Uluslararası Doğrudan Yatırımlar (UDY) Görünümü
İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında YASED Başkanı Engin Aksoy, Türkiye’nin 2024 yılına yönelik uluslararası doğrudan yatırımlar görünümünü değerlendirdi. Aksoy, rekabetçiliğin yalnızca maliyet avantajıyla sınırlı kalmadığını, artık daha geniş bir perspektiften ele alındığını belirtti. “AB’nin raporlarında da vurgulanan istikrar ve öngörülebilirlik, kalkınma, büyüme ve UDY çekme açısından kritik öneme sahip. Başarılı ülkeler, yatırım ortamı ile ilgili mevzuat oluştururken ve sektörleri düzenlerken iş dünyasıyla yakın iş birliği içinde hareket ediyor,” dedi.
Engin Aksoy, dünya devletlerinin ticaret savaşları çerçevesinde gelişen korumacı yaklaşımlarının etkisiyle güçlü teşvik mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. “Ekonomik programların başarısı için bütçe olanaklarımızın güçlenmesi, rekabetçiliği artıracak vergi ve teşvik mevzuatını geliştirmemizi gerektiriyor,” şeklinde konuştu. Ayrıca, eşitlikçi, şeffaf ve hedef odaklı bir teşvik sisteminin, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırması gerektiğini ifade etti.
Büyümede Ilımlı Beklenti
YASED’in 6 ayda bir gerçekleştirdiği PULSE Anketi’nin sonuçlarını değerlendiren Aksoy, 2025 yılı için şirketlerin genel olarak ılımlı bir büyüme öngördüklerini aktardı. “Döviz kurlarındaki kaygılar azalsa da, vergi yükü gibi konular yatırımcıların gündemindeki önemini koruyor. Çoğu şirketimiz, makroekonomik istikrar sağlandığında Türkiye’ye 13,5 milyar dolarlık ek yatırım çekilebileceğini belirtiyor,” dedi.
- Katılımcıların %48’i önümüzdeki altı ayda büyümeye devam edeceklerini öngörüyor.
- 2025 yılında Türkiye’nin küresel ekonomiden daha hızlı büyümesi bekleniyor.
- 2024 yılına kıyasla Türkiye ekonomisi için daha düşük büyüme oranları öngörülüyor.
CEO’lara yöneltilen sorularda, çeşitli tehdit unsurlarının Türkiye’deki faaliyetleri nasıl etkileyebileceği soruldu. Başlıca tehditler arasında %85 oranında enflasyon ve %79 oranında döviz kuru belirsizliği öne çıktı. İdari ve vergi yüküne yönelik endişelerin %50’den %60’a yükselmesi ise bu alanda temkinli bir yaklaşım gerektiğini gösteriyor.
Aksoy, teşvik sisteminin güncellenmesi ile ilgili YOİKK çalışmasının yakın zamanda tamamlanmasını beklediğini de sözlerine ekledi. “Üyelerimizin risk göstergeleri, düzenleyici çerçeve, pazar büyüklüğü, vergi ve teşvikler gibi faktörler Türkiye’nin yatırım cazibesini artıracak önemli unsurlar olarak öne çıkıyor,” dedi.
Tedarikçilere Sürdürülebilirlik Desteği
Son anket çalışmasında CEO’lara sürdürülebilirlikle ilgili yeni bir soru sorduklarını belirten Aksoy, YASED üyelerinin yerel tedarikçilerine sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları konusunda önemli destekler sunduklarını ifade etti. “Türkiye’deki uluslararası şirketlerin %98’i, yerel tedarikçilerinin sürdürülebilirliğini desteklemek için standart belirleme, iyi uygulama örnekleri paylaşma gibi stratejiler uyguluyor,” dedi.
Rekabetçilik Yeni Fırsatlar Doğuruyor
2024 yılının, siyasi istikrarsızlıklar ve uluslararası çatışmalarla dolu bir yıl olacağını hatırlatan Aksoy, 2025 yılı için de önemli değerlendirmelerde bulundu. “ABD’nin farklı ülkelere uygulayacağı tarifeler, Türkiye’nin ABD pazarındaki payını artırabilir. Ancak, Çin’e gelecek tarifeler, bu ülkenin alternatif pazarlara yönelmesine sebep olabilir,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olan AB ile mevzuat uyumunun güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Aksoy, “AB, rekabetçiliğini artırmak için yeni adımlar atarken, Türkiye’nin de bu süreci başlatması önemlidir,” dedi. Ayrıca, AB’nin tedarik zincirlerinin dayanıklılığını artırma amacıyla atacağı adımların Türkiye’nin ticaret hacmini ve yatırımlarını artıracak bir faktör olabileceğini belirtti.
Aksoy, Türkiye’nin küresel UDY akımlarından %1,5 pay alma hedefinin yaklaşık 20 milyar dolara denk geldiğini ifade etti. “2024 yılında Türkiye’deki UDY akışının 11 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz,” dedi. “Dünya genelinde yeşil dönüşümle ilgili yatırımlar artarken, Türkiye’ye gelen UDY kompozisyonu geleneksel yapısını koruyor. İstikrar ve öngörülebilirlik, UDY çekme konusundaki rekabetçiliğimizin belirleyici unsurları olmaya devam ediyor,” diyerek sözlerini tamamladı.