Türkiye’den 6 kıtaya kırılmaz tabak satıyor

Nurdoğan A. ERGÜN

Tria markasıyla üretim yapan ve araştırma-ge­liştirmede 5 boyut­lu sisteme geçen Özgül Mut­fak, nanoteknolojik yenilikler yaptığı melamin hammadde­sinin yapısını değiştirerek ge­liştirdiği özel eserleri, dün­ya pazarına satıyor.

Mutfak araç-gereçleri alanında dün­yada ‘olmayan’ı yaptıkları­nı söyleyen Özgül Mutfak’ın şirket ortağı Mehmet Suya­bak, yıllık AR-GE’ye yaklaşık 6 milyon lira ayırdıklarını ve 5 boyutlu AR-GE modeli ge­liştirdiklerini lisana getirdi. Su­yabak, modeli ise şöyle açıkla­dı: “Birinci boyut tasarım yani model geliştirme, ikinci boyut hammaddenin tekrar tasarı­mı ile nanteknolojik değişim. Üçüncü boyut kalıbın üretim tekonolojisindeki verimlili­ğini artırma, dördüncü boyut makine AR-GE’si. Beşinci bo­yut ise üretimin her sistemi için yazılım geliştirme.”

Kırılmayan tabaklar 50 ülkeye satılıyor

Firma olarak yalnızca mo­del geliştirmediklerini, ham­madde üzerinde yaptıkları değişikliklerle yeni eserler üretebildiklerini kaydeden Suyabak, “Yani hammadde­nin çetesiyle oynayarak için­deki doneleri değiştiriyoruz.

Hatta nanoteknolojiyi kulla­narak hammaddede farklı ye­nilikler yapıp yeni hammadde geliştiriyoruz. Bu manada şu anda dünyada yalnızca bizim ürettiğimiz 130 numunelik bir serimiz var” diye konuş­tu. Yeni hammadde ile ısıya ve kırılmaya sağlam melamin mutfak eşyaları üretikleri­ni aktaran Suyabak, bilhassa endüstriyel hedefli bu ürün­leri 50 ülkeye ihraç ettiklerini açıkladı.

Suyabak, “Melamin tabaklar üçüncü sınıf lokan­talarda kullanılan bir malze­meydi. Biz porelin diye özü­nü çıkardık ve geliştirdiğimiz hammadde ile melaminin dünyadaki en üst sementine ulaştık. Bu bizim tescilli mar­kamız tıpkı vakitte. Şu anda porelinden ürettiğimiz ürün­leri birden fazla kişi taş yahut porse­len sanıyor. Bunlar kırılma­yan, besin ile temasında kasvet olmayan ürünler” dedi.

Fabrikada entegre üretim yapılıyor

Kahramanmaraş merkez­li olarak kulp ve alüminyum mutfak eşyaları imal ederken 2004 yılında melamin mut­fak eşyaları üretimine başla­yan Özgül Mutfak, 2007’de lamine ahşap üretimine baş­ladı. 2014’te fiberglass ürün­lerinin imalatına başlayan firma, 2020 yılında ise hibrit ahşap eserlerinin imalatına başladı.

2021-2022 yılların­da ise bunların hammaddele­rinin imalatına başlayan Öz­gül Mutfak, 13 bin metreka­relik alanda entegre üretim yapıyor. Mehmet Suyabak, “Melamin hammaddesinden, hibrid ahşapın hammaddesi­ne, kraft tepsi hammaddesi­ne kadar eksiksiz bütün ürün­leri hammaddesiyle bir arada kalıbını, makinesini kendi bünyesinde entegre olarak yapan, bu kadar çeşiti bir ara­da üretebilen dünyadaki tek firmayız” dedi.

Bazı eser ka­lemlerinde Çin ile bile reka­bet ettiklerini lisana getiren Su­yabak, “Özellikle ahşap tepsi üretiminde dünyada kelam sa­hibiyiz. Dünyanın 6 kıtası­na ihracat yapıyoruz. Şu an­da Avustralya’da da görüştü­ğümüz bir firma var. Onu da portföye eklersek dünyada­ki bütün ana karalara ihracat yapar duruma geleceğiz” değerlendirmesini yaptı.

“Başarı kıssası yazmak istiyoruz”

Amaçlarının ticari kazanç­la birlikte marka hikatesi yaz­mak olduğunu tabir eden Mehmet Suyabak, “Nasıl kola denilince Coca Cola akla geli­yorsa biz de poralin ya da hib­rid ahşap delince dünyada birinci akla gelen marka olmak isti­yoruz. Öncelikli gayemiz pa­ra kazanmak değil muvaffakiyet hi­kayesi yazmak. Bunun için iki kardeş ve 130 çalışan sırt sır­ta verdik” dedi. Değişik ham­madde aeayışlarının da de­vam ettiğini bildiren Suyabak, 2025’in ikinci çeyreğinde pi­yasaya 12’ye yakın yeni eser sunacaklarını açıkladı.

Hedef fabrikada ‘sıfır atık’

Üretimde kullandıkları gücün yüzde 70’ini çatıda kurdukları güneş gücünden elde ettiklerini açıklayan Mehmet Suyabak, “Şu anda büsbütün sıfır atık projesi üzerinde çalışıyoruz. Fabrikamızı büsbütün yeşil fabrikaya döndürmek istiyoruz. Bu kapsamda tabiata hiçbir atık vermeden sıfır atıkla tüm üretimimizdeki atığımızı topluma yararlı bir mamul haline getirmeye çalışıyoruz. Fabrikaya giren her hammadde mamül olarak çıksın istiyoruz” dedi.