Prof. Dr. Hakan Kara’dan iktisat değerlendirmesi: ‘Türkiye uçurumun kenarından döndü…’

Prof. Dr. Hakan Kara bugün gerçekleşen Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Koç Üniversitesi’nin düzenlediği Ekonomik Araştırmalar Forumu‘nun (EAF) 2025 yılı Türkiye İktisadı oturumunda konuştu.

Kara, Türkiye iktisadının mevcut durumuna dair kritik açıklamalarda bulunurken rezervlerde ve dış istikrarda değerli bir muvaffakiyet elde edildiğini söz etti. Kara, enflasyon ve maliye siyasetleri üzere hususlarda yapısal problemlere değindi.

“Türkiye uçurumun kenarından döndü”

Kara, rezervlerde sağlanan toparlanmaya dikkat çekerek “Türkiye, uçurumun kenarına gidip tekrar dönebilme kabiliyetini gösterdi. Cari açık beklentim 20 milyar doların altındaydı ve bu düzeyin de altında gerçekleşti. Güç fiyatlarının düşüşü ve altın ithalatının sınırlanması bunda tesirli oldu. Ayrıyeten Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) 140 milyar dolardı, fakat yavaş ve düzgün bir operasyonla eritildi. Dış istikrar ve rezervler manasında bir muvaffakiyet sağlandı” tabirlerini kullandı.

Ancak Kara, bu muvaffakiyetin yüksek faiz siyasetleriyle elde edildiğini belirterek, “Alçaktaki meyveleri topladık; bundan sonra daha güç işler kaldı” dedi.

“Enflasyon gayesi gerçekçi olmalıydı”

Prof. Dr. Kara, Merkez Bankası ve Hazine’nin enflasyonla çabada daha koordineli bir strateji benimsemesi gerektiğini vurgulayarak “Merkez Bankası ve Hazine bir ortaya gelip gerçekçi bir enflasyon maksadı koymalıydı. Lakin iddialarla ilerledik ve bu varsayımlar daima üst güncellendi. Enflasyon beklentilerini düzeltemediğinizde hizmet bölümü maliyetleri üstte kalıyor. Bu durum, maliye siyasetlerinin gevşekliği ve resmi enflasyon ölçümlerine duyulan güvensizlikle birleşiyor” açıklamasında bulundu.

Kara, son devirde TÜİK’in ölçümlerinin daha düzgün bir performans sergilediğini tabir ederken “TÜİK pek âlâ ölçüyor dediğimde linç yiyorum, fakat gerçek bu” dedi.

“Maliye siyaseti daha fazla sıkılaşmalı”

Enflasyon ve dış açıkla çabada maliye siyasetinin daha sıkı olması gerektiğini belirten Kara, “Maliye siyasetindeki harcamalar yüksek düzeylerde. İç talep gereğince durdurulamadı ve mücevher ithalatı üzere kalemlerde artış yaşandı. Mücevher ithalatı, 3 milyar dolardan 8 milyar dolara çıktı. Bu tablo sürdürülebilir değil. Enflasyonu ve dış açığı durdurabilmek için maliye siyasetlerinin sıkılaşması gerekiyor. Ayrıyeten yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyonla uyumlu olması şart” sözlerini kullandı.

2025 ve gelecek beklentileri

Kara, 2025 yılı bütçe istikrarı gayelerine ait de kıymetli bilgiler verdi. 2024 yılında nakit bütçe istikrarındaki sapmalara dikkat çeken Kara, 2025’te bu oranın düşürülmesinin planlandığını lakin bu amaçlara ulaşmanın güç olduğunu söz etti.

Kara, “2024’te yüzde 5.5’e çıkan bütçe açığının, 2025’te yüzde 3.1’e düşmesi planlanıyor. Fakat nakit bütçe istikrarı çok az güzelleşecek. Merkez Bankası bu süreçte enflasyonla gayrette kâfi takviyesi alamayacak ve bu da faizlerin çok süratli bir halde düşmesini engelleyecek” dedi.