Panama, Kuşak ve Yol Girişimi’nden Ayrılma Kararını Duyurdu

Panama, Kuşak ve Yol Girişimi’nden Ayrılıyor

Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, düzenlediği haftalık basın toplantısında, ülkesinin Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nden ayrılma kararı aldığını duyurdu. Mulino, bu ayrılmanın gerektirdiği resmi belgelerin, anlaşmada belirtilen süre olan 90 gün öncesinde Çin’e iletildiğini açıkladı.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin Ülkeye Kazandırdıkları

Kararın tamamen kendi inisiyatifiyle alındığını belirten Mulino, “O dönemde Çin ile bu anlaşmayı imzalayanların neye güvenerek böyle bir adım attığını bilmiyorum. Bunca yıl içinde Panama’ya ne gibi harika şeyler kazandırdı? Kuşak ve Yol Girişimi, ülkemize ne gibi faydalar sağladı?” şeklinde eleştirilerde bulundu.

Taraflar arasında yapılan mutabakat mektubuna göre, anlaşmanın her üç yılda bir otomatik olarak yenilendiği belirtiliyor. Bir sonraki yenilemenin 2026 yılı için planlandığı ifade edilirken, taraflardan birinin, üç ay öncesinden bildirimde bulunması durumunda anlaşmayı feshetme hakkına sahip olduğu vurgulandı.

Rubio’nun Panama Ziyareti ve İfadeleri

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 2 Şubat’ta gerçekleştirdiği Panama ziyaretinde, Çin’in Panama Kanalı üzerindeki etkisinin azaltılması gerektiğini dile getirdi ve aksi takdirde “gerekli önlemlerin” alınacağı uyarısında bulundu. Mulino, “Panama Kanalı’nın egemenliği tartışmaya kapalıdır.” diyerek, Panama’nın 2017 yılında Çin ile imzaladığı Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki mutabakat anlaşmasını yenilemeyeceğini Rubio’ya net bir şekilde iletti.

ABD Başkanı Donald Trump da, göreve başlamasının ardından yaptığı ilk konuşmada, daha önce gündeme getirdiği “Panama Kanalı’nı geri alma” konusuna değinerek, “Çin, Panama Kanalı’nı işletiyor. Biz onu Çin’e vermedik, Panama’ya verdik ve şimdi geri alıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Kuşak ve Yol Girişimi Nedir?

Çin’in tarihi İpek Yolu güzergahında Doğu-Batı ticaretini yeniden canlandırma hedefiyle 2013 yılında başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi, altyapı, ulaştırma, enerji, iletişim ve diğer alanlardaki bağlantılılık projeleriyle yeni küresel ağlar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu girişim, 10 yıl içinde 155 ülkenin katılımı ve 70’ten fazla ülkede yürütülen projelerle dünya nüfusunun üçte ikisini ve küresel gayrisafi hasılanın yarısından fazlasını kapsayan geniş bir etki alanı oluşturmuştur.