Nurdoğan A. ERGÜN Türkiye’nin yalıtım sektöründe %100 yerli sermaye ile faaliyet gösteren ve en iyi üç marka arasında yer alan ODE Yalıtım, bu yıl 40. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Şirket, Türkiye’deki 250 milyon dolarlık yalıtım malzemeleri ihracatının %16’sını elinde bulunduruyor ve bu yıl ihracat ağını daha da genişletme kararı aldı. ODE, 80’den fazla ülkeye ürün tedarik ederken, özellikle ana pazarı olan Avrupa’ya daha yakın olabilmek için Doğu Avrupa’da yeni tesisler satın almayı planlıyor.
Son 2.5 yıldır İngiltere’de ‘globalde yerelden yönetim’ modelini başarıyla uygulayan ODE, bu yıl bu yöntemi Doğu Avrupa’ya da taşıma hedefinde. Ardından, aynı yöntemin Ortadoğu’da da uygulanması planlanıyor. İkinci kuşağın yönetime dahil olmasıyla birlikte ODE Yalıtım, lokal yönetimi lokal üretime dönüştürmeyi amaçlıyor. Türkiye’deki mevcut 6 tesise bugünkü rakamlarla 150-200 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Bizim hikayemiz, bir kültürel dönüşüm ve pes etmeme çabasıdır. 40 yıl boyunca sayısız krizle yüzleştik. Üretim ve ihracat yaparak bedel ödedik ve hala ödüyoruz. Ancak birinci kuşağın duygusallığı ile ikinci kuşağın realistliğiyle geleceğe doğru yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Yatırım ve Sürdürülebilirlik Hedefleri
Bu yıl 15 milyon dolarlık yatırım yapılacak. ODE Yalıtım, 40. yıl dönümünde sürdürülebilirliği iş modellerinin merkezine yerleştirdi. Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirliğin ülkenin geleceği için stratejik bir öncelik olduğunu vurgulayan Orhan Turan, bu yıl kapasite artışı, dijital dönüşüm, otomasyon ve AR-GE gibi alanlara 15 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarını açıkladı. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde toplamda 110 milyon dolarlık bir yatırım öngördüklerini kaydeden Turan, “40VD2K” adını verdikleri 40. yıl vizyonunu dört temel başlıkta şekillendirdiklerini belirtti: verimlilik, dijital dönüşüm, kültürel dönüşüm ve sürdürülebilirlik. “Sektördeki bilgi birikimimizi ve liderliğimizi kutluyoruz. Süreçlerimizi optimize ederek iş gücü verimliliğimizi artırıyoruz. Teknoloji ve otomasyona yatırım yaparak geleceğe hazırlanıyoruz. Çalışan bağlılığını artıran yenilikçi bir şirket kültürü oluşturuyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki Yalıtım Sorunları ve Fırsatlar
“Binaların yüzde 80’i yalıtımsız.” Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik, yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için stratejik bir öncelik olduğunu vurgulayan Turan, Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin yaklaşık %35’inin endüstriyel tesislerde gerçekleştiğini ve bu enerji için 2023 yılında yaklaşık 70 milyar dolar enerji ithalatı yapıldığını belirtti. Son 21 yılda ise bu rakam 950 milyar dolara ulaştı. Enerji verimliliği sağlamak, bu açıdan kritik bir önem taşımaktadır. Dünya standartlarında bir yalıtım, yalnızca enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz; aynı zamanda binalarımızı doğal afetler ve yangınlar gibi risklerden koruma işlevi de üstlenir. Özellikle su yalıtımı, betonarmeyi koruyarak yapıların ömrünü uzatırken; yangın yalıtımı, insanların ve yapıların güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynar. Deprem gibi doğal afetlere karşı dirençli yapılar inşa etmek için yalıtımın vazgeçilmez olduğunu belirtmek gerekir.
Turan, Türkiye’deki binaların %80’inin yalıtımsız olduğunu kaydederken, kişi başına düşen ısı yalıtım malzemesi miktarının Türkiye’de 0.21 metre, Avrupa’da ise 1 metre seviyesinde bulunduğunu ifade etti. Türkiye’de 1 milyar dolarlık bir ısı yalıtımı pazarı mevcutken, su yalıtımı pazarının büyüklüğü ise 600 milyon dolardır. Öncelikli olarak bu alanda ‘bilinç’ oluşturmanın gerekliliğini vurgulayan Turan, yalıtımın maliyet içindeki payının yalnızca %3 olduğunu da ekledi.
Sürdürülebilirlik ve Gelecek Vizyonu
“Sorumluluğumuzun farkındayız.” ODE Yalıtım’ın sadece bir yalıtım şirketi olmadığını, aynı zamanda bir ekosistem, iş birliği kültürü ve sürdürülebilir bir geleceğin temsilcisi olduğunu ifade eden ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi ve ikinci kuşak temsilcisi Ozan Turan, “2025 yılı bizim için yalnızca bir dönüm noktası değil, sürdürülebilirlik yaklaşımımızı iş modelimizin merkezine koyduğumuz bir yıl. Bu taahhüdümüzü, 40. yılımıza özel logomuza da yansıtarak geleceğe olan sorumluluğumuzu pekiştirdik. Çünkü geleceğe dair sorumluluğumuzun farkındayız. Yalıtım, dünyamızın geleceği için büyük bir önem teşkil ediyor. Sadece enerji verimliliği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda güvenli ve dayanıklı yapılar inşa etmenin de temelini oluşturuyor” diye konuştu.
Üretim Kapasitesinin Artırılması
Kauçuk köpüğü kapasitesi %20 arttı. ODE Yalıtım, ürünlerini 6 kıtada 80’in üzerinde ülkeye ihraç ettiğini belirten Ozan Turan, “2022 yılının sonunda Eskişehir’de devreye aldığımız elastomerik kauçuk köpüğü üretim tesisi ile Çin ve Almanya arasındaki coğrafyada teknik yalıtımdaki en büyük üretici konumuna geldik. Eskişehir tesislerimiz, hem teknolojik altyapısıyla hem de sürdürülebilirlik odaklı üretim süreçleriyle kısa sürede sektörümüzde bir referans noktası haline geldi. Ürünlerimiz şehir hastaneleri, havalimanları, kampüsler ve alışveriş merkezleri gibi önemli projelerde tercih ediliyor. Yurt içindeki ve yurt dışındaki projelerle, 2024 yılında kauçuk köpüğü ürün grubunda kapasite kullanım oranını bir önceki yıla göre yaklaşık %20 oranında artırmayı planlıyoruz. Bu başarı, bize yurt içi ve ihracat pazarlarında güçlü bir konum sağladı” ifadelerini kullandı.
İlk Adımlar ve Deneyimler
“DÜNYA Gazetesi’nden ilk iş ilanlarını takip ettim.” ODE’nin 40. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını kaydeden Orhan Turan, “İlk olarak 20 metrekarelik bir alanda taahhüt işi ile yola çıktık. O dönemlerde DÜNYA Gazetesi okuyarak iş ilanlarına bakar, uygun işleri kovalardık. 1990 yılında yalıtım malzemeleri ithalatına, 1996’da ise yalıtım malzemesi üretimine başladık. Bugün, %100 Türk sermayeli en büyük yalıtım şirketi konumundayız ve yabancı markalarla rekabet ettiğimiz pazarda ilk 3 marka arasında yer alıyoruz” dedi.
Sivil Toplum ve Kurumsallaşma Süreci
“32 yıldır STK’larda çalışıyorum, çok şey öğrendim.” Türkiye’de yalıtım sektörünün kurumsal anlamda doğuşuna öncülük eden ve şu anda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Orhan Turan, yalıtım sektörünün ilk derneği İZODER’in kuruluşuna da öncülük eden önemli bir isim. Turan, “32 yıldır sivil toplum kuruluşlarında çalışıyorum ve bu süreçte çok şey öğrendim. Ortak akla inanıyorum; bir şeyleri beğenmiyorsak değiştirmek için çalışmalıyız. Türkiye’de aile şirketlerinde kurumsallaşma eksikliği var, aile ile şirket karışıyor. Biz de bir aile şirketiyiz, ancak şirket aile için çalışmıyor; değer yaratmak için çalışıyoruz” dedi.
Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Entegrasyonu
Yapay zeka ile verimlilik artırılacak. Endüstri 4.0 kapsamında akıllı üretim teknolojilerini üretim tesislerinde hayata geçirdiklerini ve üretim süreçlerini dijitalleştirdiklerini dile getiren Ozan Turan, “Önümüzdeki süreçte dijital dönüşüm projeleri kapsamında yapay zekayı iş süreçlerimize entegre ederek verimliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, üretim süreçlerimizde mevcut otomasyon ile akıllı izleme sistemlerinin kullanımını genişleterek daha etkili ve verimli bir operasyon sağlamak en büyük hedeflerimiz arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.