Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın Açıklamaları
Ece CEYHUN – Recep ERÇİN Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, faiz indirim beklentilerini yönetme konusunda daha önceki deneyimlerine işaret ederek, bu konuda dikkatli olduklarını vurguladı. Karahan, “Faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı, enflasyon görünümüne bağlı olarak şekillenecek. Oto pilotta değiliz, enflasyon görünümünde bir bozulma olursa, her türlü seçeneği değerlendireceğiz” dedi.
Faiz kararları alırken mevcut verileri ve öngörüleri dikkate aldıklarını belirten Karahan, talep koşulları ve piyasa beklentilerini göz önünde bulundurarak indirim yapmanın uygun bir karar olduğunu ifade etti. “Faiz kararlarımızı her zaman olduğu gibi, gelecekte de enflasyon gerçekleşmelerine ve genel eğilime odaklanarak alacağız. Yurt içindeki talep dengesini, fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip etmekteyiz” şeklinde konuştu.
Reel Sektör ve Hane Halkı Beklentileri
Karahan, reel sektör beklentilerinin bir önceki toplantıya göre 6 puan, hane halkı beklentilerinin ise yaklaşık 8 puan düştüğünü belirtti. “Herhangi bir şekilde oto pilotta değiliz, toplantıdan toplantıya veri odaklı ilerliyoruz. Ancak ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemek oldukça önemlidir. Enflasyon görünümünü bozmayacak ve talepte bir gevşemeye neden olmayacak şekilde hareket edeceğiz” dedi.
2025 Yılına Dair Enflasyon Tahminleri
Karahan, yılın ilk toplantısında enflasyon tahminlerini güncellediklerini de açıkladı. 2025 sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini, 2026 yılı için ise yüzde 12 olan tahminlerini koruduklarını ifade etti. “2027 yılında enflasyonun yüzde 8’e gerilemesini bekliyoruz ve orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmayı hedefliyoruz. 2025 yılı için tahmin aralıklarımız yüzde 19 ile yüzde 29, 2026 yılı için ise yüzde 6 ile yüzde 18 arasında değişmektedir” diye ekledi.
Farklı Beklentiler ve Dinamikler
Karahan, yapılan revizyonun özellikle hane halkının beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerinde etkili olup olmayacağı sorusuna ise, “Farklı kesimlerin enflasyon dinamikleri birbirinden farklı. Piyasa katılımcıları verilere ve uygulanan politikalara bağlı olarak beklentilerini oluşturuyor. Reel sektör, gerçekleşen enflasyona duyarlı. Hane halkı ise daha çok gıda fiyatları ve kira gibi yüksek yer eden kalemlere duyarlı. Enflasyon düşerken, bu durum beklentilere olumlu yansıyacaktır. Revizyonumuzun hane halkı beklentilerine önemli bir etkisi olacağını düşünmüyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Tahmin Güncellemelerinin Nedenleri
Karahan, bu yıla ilişkin tahmin güncellemelerinin, para politikasının etkisi dışında kalan unsurlardan kaynaklandığını belirterek, “TÜFE sepetindeki hizmet grubunun ağırlığındaki artış, tahminimizi 0,8 puan yukarı çekti. Gıda enflasyonu varsayımındaki güncelleme 2,2 puanlık tahmin güncellemesine katkıda bulundu. Sağlık muayene katılım paylarının artışı ise önemli bir etki yarattı” dedi. Bu durumun, para politikasında herhangi bir gevşeme sinyali taşımadığını vurguladı.
Küresel Ekonomik Görünüm ve Kira Enflasyonu
Karahan, küresel ekonomik görünüm hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon görünümü ve maliye politikalarındaki belirsizliklerin artmasıyla birlikte, merkez bankalarının yukarı yönlü risklere daha fazla dikkat ettiğini belirtti. “2025 yılında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde faizlerin daha yavaş indirileceğini öngörüyoruz” dedi.
Kira enflasyonu üzerine de konuşan Karahan, yeni ve yenilenen kira sözleşmelerindeki artış oranlarının düştüğünü belirtti. “Kira enflasyonu, deprem, kentsel dönüşüm ve demografik faktörler gibi nedenlerle diğer hizmet kalemlerinden ayrışıyor. Ocak ayındaki kira enflasyonundaki dönemsel artış, kira sözleşme yenileme oranındaki yükselişten kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Rezerv Güçlendirme Çalışmaları
Rezerv güçlendirme çalışmalarının sürdüğünü ve bu konuda önemli mesafe kat ettiklerini belirten Karahan, “Altın rezervlerimizi güçlendirme çabalarımız devam ediyor. Geçen yıl ocak ayında 726 ton olan altın rezervimiz, şu anda 765 tona çıkmış durumda. Bu artış, altın fiyatlarındaki yükselişin yanı sıra cevherden altın alımlarıyla da ilişkilidir” dedi.
KKM’nin Sonlandırılması ve Türk Lirası Mevduat Payı
Karahan, politika faizindeki 5 puanlık indirimin mevduat ve kredi fiyatlamalarına yansıdığını belirterek, Türk lirası varlıklara olan ilginin arttığını ifade etti. “Türk lirası mevduatın payı yüzde 60 seviyesine yaklaşarak tarihsel ortalamasına yakınsarken, KKM’nin payı yüzde 5 seviyesine geriledi. KKM uygulamasını yıl içinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırmayı planlıyoruz” dedi.