Kozack’tan Küresel Ekonomi Değerlendirmesi
Kozack, düzenlediği basın toplantısında küresel ekonomideki son gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. USAID tarafından finanse edilen dış yardımların tamamen durdurulmasının ardından IMF’nin, Ajans desteği alan ülkelerde, özellikle Etiyopya ve Ukrayna gibi ülkelerde nasıl bir etki yaratacağı konusunda endişeleri olup olmadığının sorulması üzerine Kozack, USAID ile ilgili gelişmeleri dikkatle izlediklerini belirtti. Kozack, bu noktada USAID’in desteklediği ülkeler üzerindeki etkilerin tam olarak analiz edilmesinin henüz erken olduğunu ifade etti.
Dış yardımların sona erdirilmesi ve Dünya Sağlık Örgütü’nden çıkılması gibi ABD’de yaşanan değişikliklerin değerlendirilmesi istendiğinde ise Kozack, “ABD yönetimleriyle çalışma konusunda uzun bir geçmişimiz var. ABD, en büyük paydaşımız konumunda ve bu iş birliğimizi sürdürmeyi umuyoruz.” dedi.
“Yapıcı bir çözüm bulmanın herkesin yararına olduğuna inanıyoruz.”
Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik açıkladığı tarifelere de değinen Kozack, bu konudaki gelişmeleri takip ettiklerini söyledi. Kozack, “Bu sorunları çözmek için yapıcı bir yol bulmanın herkesin çıkarına olduğuna inanıyoruz.” ifadesini kullandı. Tarifelerin etkisini değerlendirmenin birçok faktöre bağlı olduğunu vurgulayan Kozack, bu faktörlerden birinin ilgili ülkelerin vereceği tepkiler olduğunu kaydetti. Bunun yanı sıra, firmaların ve tüketicilerin nasıl tepki vereceğinin de önemli bir etken olduğunu belirtti. Tarife önlemlerinin zamanla nasıl şekilleneceği konusunda da bilgi verdi ve zamanla daha fazla veri toplayacaklarını ifade etti.
IMF Sözcüsü Kozack, Suriye’de yeni hükümetle temasa geçip geçmediklerine ve ülkeye kredi paketi sağlama planlarının olup olmadığına ilişkin soruları da yanıtladı. Suriye’deki durumu yakından izlediklerini ve uluslararası toplumun ülkenin yeniden inşasına destek olma çabalarını gerektiği zaman ve uygun koşullar oluştuğunda desteklemeye hazır olduklarını yineledi. Kozack, IMF’nin Suriye ile en son 4. madde konsültasyonunun yapıldığı 2009’dan bu yana anlamlı bir etkileşimde bulunmadığını, bunun da ülkenin zorlu güvenlik koşullarından kaynaklandığını belirtti.