• YARIM ALTIN
    14.094,00
    % -0,01
  • AMERIKAN DOLARI
    40,4137
    % 0,08
  • € EURO
    47,1111
    % 0,35
  • £ POUND
    54,3291
    % 0,12
  • ¥ YUAN
    5,6294
    % 0,20
  • РУБ RUBLE
    0,5177
    % 0,17
  • BITCOIN/TL
    4856761,415
    % 2,19
  • BIST 100
    10.370,71
    % 2,46

IMF’nin Japonya Ekonomisi Üzerine Değerlendirmeleri ve Beklentiler

IMF’nin Japonya Ekonomisi Üzerine Değerlendirmeleri ve Beklentiler

IMF’den Japonya Ekonomisi Üzerine Önemli Değerlendirmeler

Uluslararası Para Fonu (IMF), Japonya ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu çerçevesindeki denetimlerin öncü bulgularını kamuoyuyla paylaştı. Açıklamalarda, Japonya’nın enflasyonunun son iki yıldır, Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) %2’lik hedefinin üzerinde seyrettiği vurgulandı. Ayrıca, sıkı bir iş gücü piyasasının, 1990’lardan bu yana görülen en güçlü ücret artışlarını sağladığı ifade edildi.

IMF, Japonya’nın yaşlanan nüfusu ve yüksek kamu borcunun yarattığı zorluklarla başa çıkma mücadelesinin devam ettiğinin altını çizdi. Kuruluşun yaptığı açıklamada, politika önceliklerinin enflasyon beklentilerinin yeniden çıpalaması, mali tamponların güçlendirilmesi ve potansiyel büyümeyi desteklemek adına iş gücü piyasası reformlarının ilerletilmesi gerektiği belirtildi.

Ekonomik Büyümeye Dair 2025 Tahminleri

Japonya’nın ekonomik büyümesinin 2025 yılı itibarıyla hızlanmasının beklendiği ifade edildi. Açıklamada, enflasyon üzerinde gerçekleşecek ücret artışlarının hanehalkının harcanabilir gelirini artırarak özel tüketimi daha da güçlendireceği vurgulandı. Ülkenin ekonomik büyümesinin bu yıl %1,1 ve gelecek yıl ise %0,8 oranında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

Büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğu konusunda uyarılarda bulunulurken, dış faktörler arasında küresel ekonomideki yavaşlama, derinleşen jeoekonomik ayrışma ve artan ticaret kısıtlamalarının yanı sıra değişken gıda ve enerji fiyatlarının etkileri de sıralandı. Yurt içindeki en önemli risk olarak ise reel ücretlerin artmaması halinde tüketim zayıflamasının gelebileceği kaydedildi. Yüksek kamu borcu ve brüt finansman ihtiyacı çerçevesinde mali sürdürülebilirliğe olan güvenin azalmasının da bir başka risk unsuru olduğu belirtildi.

Kamu Borcunun Ödeme Maliyeti 2030’da Ne Olacak?

Açıklamalarda, kamu borcunun GSYH’ya oranının kısa vadede düşmesinin beklendiği, ancak borç seviyelerinin yüksek kalmaya devam edeceği ve 2030 yılına kadar yükselen faiz oranları ile yaşlanan nüfus için sağlık ve uzun vadeli bakım harcamalarındaki artışların, kamu borcunu artıracağı öngörülmektedir. Bu bağlamda, “Faiz oranları yükseldikçe, büyük kamu borcunun ödeme maliyetinin 2030 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor. Bu durum, güçlü bir borç yönetim stratejisinin önemini daha da artırıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Mevcut destekleyici para politikası duruşunun uygun olduğu ve enflasyon beklentilerinin sürdürülebilir bir şekilde %2 hedefinin yükseltilmesi için gerekli olduğu ifade edildi. “Eğer temel tahminlerimiz gerçekleşirse, politika faizinin 2027 sonuna kadar nötr bir seviyeye ulaşmasını bekliyoruz. Bu durumda destekleyici önlemlerin kademeli olarak geri çekilmesi gerekecek.” değerlendirmesi yapıldı.

Ayrıca, esnek döviz kuru rejimine olan bağlılığın sürdürülmesinin olumlu karşılandığı, döviz kuru esnekliğinin dış şokların absorbe edilmesine yardımcı olacağı ve para politikasının fiyat istikrarına odaklanmasını destekleyeceği vurgulandı.

YORUMLAR YAZ