HSBC ekonomistleri, Çin’in küresel tedarik zincirlerindeki etkisini artırmak amacıyla denizaşırı yatırımlarını artırması gerektiğini savunuyor. Bankanın yayımladığı raporda, Çinli firmaların 2018 yılında başlayan ABD-Çin ticaret savaşının ardından, üretimi nihai tüketicilere daha yakın hale getirmek için doğrudan yatırımlara yöneldikleri vurgulanıyor.
HSBC’ye göre, Çinli şirketler, daha düşük işgücü maliyetlerine sahip olan gelişmekte olan ekonomilere yatırım yaparak üretimi bu bölgelere kaydırma stratejisi izliyor. Ancak, Çin, bu ülkelerde üretilen malların yerini alması daha zor olan kritik bileşenleri sağlamaya devam ediyor. Bu durum, Çin’in küresel tedarik zincirindeki rolünü ve önemini sürdürmesine yardımcı oluyor.
Ekonomistler, ABD’nin ticaret politikalarındaki belirsizliklerin, Çin’in ihracat alternatiflerini değerlendirmesine neden olduğunu ve özellikle ASEAN ülkelerine yönelik ihracatın artırılmasının önemli bir strateji olarak öne çıktığını vurguluyor. Gümrük tarifelerinin yükseltilmesi tehdidi ve artan dış baskılar, Pekin’in daha fazla teşvik ve reform gerçekleştirmesi için bir katalizör işlevi görebilir.
HSBC, Çin’in küresel tedarik zincirlerindeki konumunu koruyabilmesi için doğrudan yabancı yatırımlarını artırması ve ticari ortaklarıyla iş birliğini güçlendirmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu bağlamda, Çin’in stratejik adımlar atması, hem yerel hem de uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü artırma potansiyeli taşıyor.