Euro Bölgesinde Ekonomik Durgunluk Belirtileri
Euro bölgesi, özellikle en büyük iki ekonomisinde yaşanan hükümet çöküşleri nedeniyle, geçen yılın son çeyreğinde beklenmedik bir durgunluk sürecine girdi. Eurostat verilerine göre, dördüncü çeyrek gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) önceki üç aya göre değişim göstermedi. Bu durum, analistlerin 20 ülkeden oluşan Euro bölgesinin %0,1 oranında bir büyüme kaydedeceği yönündeki tahminleriyle çelişiyor. Özellikle Almanya’da üretim %0,2 ve Fransa’da %0,1 oranında düşüş gösterdi.
Eurostat, 2024 yılı boyunca Euro bölgesi GSYH’sinin %0,7 artacağını öngörüyor. Ancak Almanya’daki üretim duraklaması ve ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamayı düşündüğü cezalandırıcı ticaret önlemleri, bölgedeki ekonomik hava üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. İtalya ve Avusturya’da ise GSYH, yatay bir seyir izliyor.
Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) mevduat faizini çeyrek puan daha düşürerek %2,75 seviyesine çekmesi bekleniyor. Ancak Frankfurt’taki politika yapıcılar, enflasyon konusuna hâlâ dikkat kesilmiş durumda. Ayrı bir veri seti, İspanyol tüketici fiyatlarının bu ay %2,9 oranında bir artış gösterdiğini ortaya koydu; bu, analistlerin tahminlerinden daha yüksek bir değer. Yatırımcılar, Çarşamba günkü 89 baz puana kıyasla yıl sonuna kadar 94 baz puanlık bir gevşeme fiyatlayarak ECB’nin faiz indirimi beklentilerini artırdı. Bu durum, üç çeyrek puanlık bir indirim ve neredeyse %80’lik bir dördüncü indirim şansı anlamına geliyor.
Tahvil piyasasında ise kazançlar genişleyerek Almanya’nın 10 yıllık tahvil getirisini altı baz puan düşürerek %2,53 seviyesine çekti. Euro ise %0,2’lik bir düşüşle yaklaşık 1,04$ seviyesine gerileyerek günün en düşük seviyesini gördü. Bloomberg Economics, “Büyük resim şu ki, ekonomik ivme azaldı ve bu durum, ilerleyen saatlerde bir ECB faiz indiriminin ve bu yıl daha fazla gevşemenin olasılığını artırıyor. Faiz indirimlerinin ne kadar ve ne hızda gerçekleşeceği, büyümenin yeniden toparlanmasının süresine bağlı olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Bloomberg tarafından gerçekleştirilen bir analiz, Trump’ın ticaret politikalarına ilişkin belirsizliğin şirketlere yansıdığını ve bu ayki kazanç görüşmelerinde gümrük vergilerinin gündeme gelmeye başladığını ortaya koydu. Almanya’daki hayal kırıklığı yaratan ekonomik veriler, Şansölye Olaf Scholz’un liderliğindeki muhafazakar CDU/CSU bloğuna karşı Friedrich Merz tarafından erken seçimle görevden alınma tehdidinin ortaya çıkmasıyla kritik bir dönemeçte. Bazı analistler, 23 Şubat’taki oylamanın Avrupa’nın en büyük ekonomisini ve 20 ülkeden oluşan Euro bölgesini içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak daha büyüme odaklı politikalar getireceğini umarken, pek çok uzmanın bu konuda şüpheleri mevcut.
Lastik ve parça üreticisi Continental AG, bu hafta yaptığı açıklamada, otomotiv biriminin “zorlu pazar ortamı” nedeniyle 2025 yılında satışlarını artırmakta zorlanacağını ve karlılığı artırmak için maliyetleri düşürme çabası içinde olduğunu belirtti. Almanya’da GSYH, 2024 yılında üst üste ikinci kez küçüldü ve hükümet, Çarşamba günü 2025 büyüme tahminini %1,1’den sadece %0,3’e düşürdü.
Fransa’da ise, analistlerin sadece ekonominin durgunlaşmasını beklediği bir ortamda, geçen yaz düzenlenen Paris Olimpiyatları’nın etkileri çoktan geçerliliğini yitirmeye başladı. Tüketici harcamalarındaki yavaşlama ve iş yatırımlarındaki durgunluk, ekonomik faaliyetleri kısıtlıyor. Genel sorun, Paris’teki hükümeti kapanmayı önlemek amacıyla geçici yasalara başvurmak zorunda bırakan bir bütçe krizidir. Zayıf vergi gelirleri ve yumuşak büyümenin geçen yılki mali açığı, üretimin yaklaşık %6’sına ulaşmasıyla ekonomik kırılganlık daha da artıyor. Yeni Başbakan Francois Bayrou’nun vergi ve harcama planlarının, kendisini istifaya zorlayabilecek bir oylama ile karşı karşıya kalacağı önümüzdeki hafta tamamlanacak olan 2025 bütçesi görüşmeleri sırasında nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.
Avrupa ekonomileri arasında öne çıkan bir ülke ise İspanya. Çarşamba günü GSYH’de %0,6’lık bir artış bildiren İspanya, bölgenin en iyi performans gösteren ülkesi olmaya devam ediyor. Portekiz ve Litvanya da güçlü büyüme rakamları ile dikkat çekiyor.