Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: TCMB rezervlerimiz 165 milyar dolarla rekor düzeye çıktı

Yılmaz, 2025 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Konseyinde konuştu. 2025 yılı bütçesini milletin takdirine sunarken gerçekçi adımlarla ve ortak bir gelecek vizyonuyla hareket ettiklerini lisana getiren Yılmaz, “Her bir bütçe kalemini ve yatırım kararını, Türkiye Yüzyılı amaçlarımıza uygun biçimde, ekonomik istikrarı güçlendirmek ve toplumsal refahı artırmak hedefiyle şekillendirdik.” diye konuştu.

Bütçeye ait birçok nitelendirmeler yapıldığını, bunların bir kısmını çok haksız ve yersiz bulduklarını söz eden Yılmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü:

Bütçemiz 85 milyonun, 81 vilayetimizin bütçesi

“Bizim nazarımızda, bizim perspektifimizle bütçemiz bir istikrar, icraat ve kalkınma ve bütçesidir. 85 milyonun, 81 vilayetimizin, tüm toplumsal kesitlerin bütçesidir. Sarsıntının yaralarını saran, ülkemizi geleceğe çok daha sağlam temeller üzerinde hazırlayan Türkiye Yüzyılı’nın 2’nci bütçesidir. İstikrar içinde büyümeyi ve kalıcı toplumsal refah artışını hedefleyen sağlam siyasetlerin bütçesidir. Daha müreffeh, katma bedeli yükselen bir Türkiye’nin bütçesidir.

Daha huzurlu ve inanç içinde bir ülkenin bütçesidir.

Eğitimden sıhhate, kalkınmanın en kilit ögesi olan beşeri sermayeyi güçlendirmeyi hedefleyen bir bütçedir. Ülkemizin fiziki altyapısındaki eksiklikleri tamamlamayı hedefleyen bir bütçedir. Tarımdan endüstriye hizmet kesimlerine uzanan bir biçimde üreten Türkiye’nin bütçesidir. Daha huzurlu ve inanç içinde bir ülkenin bütçesidir.”

“Kaynakları her alanda gelişmemizi güçlendirici halde yönlendireceğiz”

2025 yılı bütçesinin, ekonomik istikrar ve toplumsal refahı önceleyen bir bütçe olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı’nda pek çok alanda hayata geçirmeyi hedeflediğimiz yapısal dönüşüm adımlarımızı destekleyecek, bütçemizde kaynakları, eğitimden endüstriye, tarımdan güce her alanda gelişmemizi güçlendirici formda yönlendireceğiz.” diye konuştu.

Dengeleri gözeten bir yaklaşım sergiliyoruz

Yılmaz, fiyat istikrarını ve finansal istikrarı gözeten, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyümeyi gaye alan, hür piyasa ve rekabet ortamında verimliliği artırarak makroekonomik istikrarları gözeten ve yapısal ıslahatlarla desteklenen bir yaklaşım izlediklerini bildirdi.

Başarılı olma talihiniz yok

Seçimlerin tamamlanmasıyla siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını, çabucak akabinde siyasi itimat ve istikrarın pekiştiği bir ortamda yeni bir programın ortaya konulduğunu belirten Yılmaz, “Ekonomik siyasetler açısından bu, çok çok değerli. Siyasi istikrarın, inanç ortamının olmadığı bir ortamda dünyanın en âlâ programlarını, en âlâ bütçelerini de yapsanız başarılı olma bahtınız yok. Siyasi istikrar varsa, siyasi itimat ortamı varsa bunlar tesirli olabiliyorlar.” tabirlerini kullandı.

Bu periyodu en düzgün biçimde değerlendirmeye kararlıyız

Türkiye’nin bu nedenle çok değerli bir devirden geçtiğinin altını çizen Yılmaz, “Türkiye seçimlerini yapmış, gelecek seçimlerine aşikâr bir vade olan, seçimsiz bir devirden geçiyor. İşte bu periyot bizim için altın değerinde bir periyottur. Ülkemizin maksatları için, milletimizin beklentileri için bu periyodu en yeterli formda değerlendirmeye kararlıyız.” dedi.

Merkez Bankamızın brüt rezervleri bunun için hoş bir örnek

Ekonomideki dengelenme Türk lirasını desteklerken, TL varlıklara artan ilgi, rezervlerdeki artış ve kurun istikrarlı seyri enflasyonla gayretimizi de destekleyici mahiyette olmuştur. Merkez Bankamızın brüt rezervleri bunun için hoş bir örnek, geçen yıl mayıs ayında 98,5 milyar dolar düzeyinde olan rezervimiz, 13 Aralık 2024 tarihi prestijiyle yaklaşık 165 milyar dolarla rekor düzeye çıkmıştır. Swap hariç net rezerv olarak bakarsanız çok daha büyük bir değişimi işaret etmektedir.”

Kur risklerinde azalma kelam konusu

Geçici bir uygulama olarak ortaya konulan kur muhafazalı mevduattan süratli halde çıkış sağlandığını lisana getiren Yılmaz, “Bunu yaparken de finansal piyasaları sarsmadan, olumsuz bir tesir meydana getirmeden başarıyoruz. Bakın kur muhafazalı mevduat geçen sene ağustos prestijiyle 3 trilyon 408 milyar lira düzeyine kadar yükselmişti, 13 Aralık 2024 prestijiyle 1 trilyon 170 milyar liraya kadar geriledi. Dolar bazında bakarsanız 30 milyar dolarlara giderek yaklaşan bir düzeyi var. Önemli bir biçimde bir gerileme ve hasebiyle kur risklerinde azalma kelam konusu.” diye konuştu.