ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatına Yüzde 25 Vergi Uygulaması ve Türkiye’nin Stratejileri

ABD’nin Çelik ve Alüminyum İthalatına Yüzde 25 Vergi Uygulaması

ABD Başkanı Donald Trump, çelik ve alüminyum ithalatına yönelik olarak yüzde 25 oranında bir vergi getirdiğini açıkladığında, bu durumun Türkiye üzerindeki etkileri merak konusu haline geldi. Ticaret Bakanlığı, yapılan açıklamalarda bu ilave gümrük vergilerinin küresel ticaret için ciddi bir risk oluşturduğunu ifade etti. Ancak Türkiye’nin bu süreçten avantaj sağlamayı hedeflediği vurgulandı.

CNBC-e’nin haberine göre, Ticaret Bakanlığı, ABD’nin uyguladığı yüzde 25’lik verginin Türkiye’nin çelik ihracatında belirli bir azalmaya neden olduğunu kabul etse de, pazar çeşitliliği sayesinde ihracatın kesintisiz olarak sürdüğünü belirtti. Bakanlık, ihracatçıların rekabet gücünü artıracak stratejik adımlar atılacağını ve hedef pazarlarda güçlü bir varlık gösterileceğini duyurdu.

Türkiye’nin Stratejik Adımları

Türkiye, dünyanın en büyük sekizinci çelik üreticisi ve önemli bir çelik ihracatçısı olarak dikkat çekmektedir. 2024 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 20,8 artışla 17 milyar dolar değerinde, 17,84 milyon ton çelik ürünü ihraç etmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, ABD’ye olan çelik ihracatını yüzde 22,5 artırarak 600 bin ton (704 milyon dolar) seviyesine çıkarmıştır.

ABD’nin çelik ithalatına 2018 yılında getirdiği yüzde 25’lik ek vergi, Ağustos 2018 ile Mayıs 2019 döneminde yüzde 50’ye yükseltilmişti. Bu durum, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı çelik ihracatında bir miktar düşüşe yol açtı. Ancak, Ticaret Bakanlığı, Uzak Ülkeler ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri ile ihracatı geliştirmeye yönelik stratejiler doğrultusunda pazarları çeşitlendirerek çelik ihracatını sürdürmeyi başardı.

Küresel Ticarette Risk ve Fırsatlar

Gelecek dönemde Trump yönetiminin uygulamaya koyabileceği yeni ticaret politikalarının küresel ticaret üzerindeki olası etkileri, riskler barındırmaktadır. Ancak Türkiye, bu durumu ekonomik dinamizmini koruyarak ve pazara giriş stratejilerini güçlendirerek avantaja çevirmeyi planlıyor. Son yıllarda artan jeopolitik gerilimler, küresel tedarik zincirindeki değişiklikler ve Avrupa Birliği (AB) ekonomisindeki kırılganlıklar, Türkiye’nin ihracat stratejilerini daha da çeşitlendirerek güçlendirmesine neden oldu.

Ticaret Bakanlığı, fuar katılımları, ticaret heyetleri organizasyonları ve ikili iş görüşmeleri gibi tanıtım faaliyetlerini artırarak Türk ürünlerinin bilinirliğini ve pazar payını genişletmeyi hedefliyor. 2025 yılı itibarıyla bu stratejilerin kararlılıkla sürdürüleceği ve küresel pazarlarda Türkiye’nin etkinliğinin artırılacağı öngörülmektedir. Hedef ülkelerde destek programlarının genişletilmesiyle birlikte ihracatçıların rekabet gücünün yükseltilmesi, yeni pazar fırsatlarının değerlendirilmesi ve mevcut pazar paylarının büyütülmesi planlanmaktadır.